19 Haziran 2009 Cuma

Sonsuzluk ve bir gün...

-Yarın ne kadar sürer?
-Sonsuzluk ve bir gün kadar...

İşte çok güzel bir filmden çook güzel bir replik...Durup dururken aklıma konuverdi.
Eskiden "yazın sinemaya gidilmez" diye bir inanış vardı. Sanki sinema kışın ısınmak için gidilen bir yermiş gibi...Veya şu lafa da gülerim ben ; "bu güzel havada sinemaya mı gidiceez" yahu sinema ancak yapılacak hiçbişi olmadığında yapılması gereken birşey mi ki? Belki ben anlamıyorumdur ama hayatta benim oturmayı en sevdiğim koltuktur sinema koltuğu, oturur kemerini bağlar ve asla yapamayacağın bir şey yaparsın. Seni başka dünyalara, başka hayatlara, başka zamanlara uçurur. Ama kimisi için de sobadan, odundan, klimadan farkı olmayan bir ısınma aracı sanırım:)

Şimdi birden oturmayı en sevmediğim koltukları düşündüm de ; dişçi koltuğunu seviyorum artık bir sorun yok, bankada sıra bekleme koltuğu, belediyelerdeki koltuklar...Başka da gelmedi aklıma ama kesin vardır aslında...

Ersin Uykusuzda yeni köşeye başlamış "sevgili günlük" diye. Sanırım metamorfoz falan geçiriyor kendisi...Köşesini okurken gözümün önüne gömlek değiştiren kurbağa geldi (kurbağalardı di mi gömlek değiştirenler) ...

Şimciiiiik , bir hareket başlatılmış ve yeni haberim oldu benim de, ismi "faili meçhul kıyak hareketi" belki biliyorsunuzdur siz...Birilerine karşılıksız iyilik yapıyorsunuz ve FMK kartı bırakıyorsunuz ki o da bir başkasına yapsın. Bence super super superella bir fikir, bayıldım:) Ben hemen harekete katılacağım, hepimiz katılalım, her birimizin dünyayı değiştirme gücü var, azımsamayalım. Olleyyyy:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder