26 Ekim 2009 Pazartesi

Düşeyazdım...

Bugün cidden bunaldım bu şehirden...

Trafik, kalabalık ve karmaşa, rüzgarla daha da sersemletici oldu. Doğa çekti yine canım, sessizliği ve boş sokakları özledi adımlarım, hızlı hızlı yürürken taşların arasında...

Bir Safranbolu evinde düşledim kendimi, sessiz, sakin bir "küçük şehir" akşamında...Ahşap merdivenleri gıcırdayan evin ikinci katında, sobanın sıcağında, kitabım kucağımda; Buğulu pencerenin ardında titreyen sokak lambaları, belki biraz da kar hatta...

Sait Faik veya Sabahattin Ali iyi gider dedim böyle bir akşama, sevmem çayı ama onu bile demleyip koydum sobama...Zaman dururken düşlediğim bu sıcacık odada, akıp gider anlamsız hayat pencerenin ardında..

Ve düşümdeki ben, sükunet dolu bir huzurdan, huzur dolu bir sükunete yol almakta.
Ve ben, sersem edici bir rüzgarla sadece düşeyazmakta...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder