5 Haziran 2009 Cuma

Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz...

Aman efendim aman kimler gelmişler, geçin geçin içeri ayakta kalmayın öyle...

Tanıyanlar bilir az buçuk deliyimdir, tanımayanlar da artık tahmin edebilir...Bu Gonca hanım aklıma girdi "bir blog yapsana, hem eşi dostu ağırlayacak yerimiz olur, hem de elin mecbur yazarsın" diye...Ay olur mu olmaz mı derken gecekondu kıvamında bir blog dikivermişim dün akşam. Yeni oyuncak gibi oynayıp duruyorum...Zaten oyun oynamak için kurdum.

Burada her gün bir oyun başlatacağım. İlk oyun pazartesi...Bugün biraz kuralları ve genel çerçeveyi kurmak istiyorum. Oyun derken öyle bildiğiniz, umduğunuz gibi değil tabii...Oyunu oynarken tam olarak şöyle hissetmeliyiz;

- Hepimiz oyuncuyuz
- Oyunu her an, hep beraber inşa ediyoruz
- Kazanmak kaybetmek olmayabilir. Hatta bazen kaybetmek kazanç, kazanmak da kayıp olabilir...
- Kuralsız olabilir veya kurallar sürekli değişebilir
- Bazen oyunun içinde kaybomuş hissedebiliriz
- Bazen oyun bizi zorlayabilir
- Oyundan çıkmak isteyenler olabilir, diğerleri kişiyi kalması için ikna edebilir, bazen ise diğerleri birini oyun dışı bırakabilir

Şimdilik bu kadar bilgi veriyorum...Bugün kahvelerimizi içip hoş beş edelim, pazartesiye de biraz merak kalsın:)

2 yorum: